şiddetlenmek

şiddetlenmek
nsz
1. 加重, 恶化; 更加剧烈: Yağmur büsbütün şiddetlenmişti. 雨完完全全下大了。Fırtına gece şiddetlendi. 暴风雪夜里更大了。
2. 更加紧张, 加深

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • şiddetlenmek — nsz Şiddeti giderek artmak, hızlanmak Yağmur büsbütün şiddetlenmişti. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ateşlenmek — nsz 1) Ateşleme işine konu olmak 2) Vücut ısısı artmak 3) mec. Coşmak, kızışmak, şiddetlenmek Giderek tartışma daha da ateşlendi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • azışmak — nsz Gittikçe kızışmak, şiddetlenmek Kavga azıştı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kızışmak — nsz 1) Yüksek bir dereceyi bulmak, çok ısınmak 2) Bitkiler, ıslaklık ve mikropların etkisi altında çürürken ısınmak Ot balyaları kızıştı. 3) Hayvan, eş isteme zamanı gelmek, kösnümek Aygır kızıştı. 4) mec. Zorlu, sert, kızışık bir durum almak,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şiddetlenme — is. Şiddetlenmek işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yeğinleşmek — nsz 1) Güç duruma gelmek, şiddetlenmek Ben akıntıya kapılmamak için son gücümü harcarken gittikçe yeğinleşen bir rüzgâr çıktı. 2) mec. Üstün duruma gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yükselmek — nsz 1) Yükseğe çıkmak Derenin sağ tarafında yükselen tepenin yamaçları daha hafif eğimli, daha genişti. N. Cumalı 2) Fiyat, çoğalmak, artmak 3) Aşaması artmak 4) Unvan, rütbe vb. ilerlemek 5) mec. Güçlenmek, şiddetlenmek Sağdan soldan nargile… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”